ADANA HAKKINDA

Adana Kebabı

Adana mutfağı söz konusu olunca ilk akla gelen şey Adana kebabıdır.

Daha fazlası

Adana kebabının en önemli sırrı etinin oğlan üstü lezzetli tadı, bu sır Türk Patent Enstitüsüne kayıtlı olup korunmaktadır. Etler sinirlerinden ayrılıp dinlendirilip zırhla kıyılmalı. Bizler Adana’ya gelen herkesin Adana kebabını özellikle tatması gerektiğini içten öneriyoruz ayrıca yanında sunulan salata ve mezeyle yemeğiniz görsel bir şölene dönüşecektir.

Adana Taş Köprü

Taş Köprü Seyhan nehri üzerinden geçiyor, Seyhan ve Yüreğir’i birleştiriyor.

Daha fazlası

Adana’da Roma imparatorluğu zamanında kurulmuştur ve Adananın en önde gelen simgesidir. 1700 yıl önce Romalılar zamanında kurulmuş olan Taş Köprü dünya’da hala aktif olarak kullanılabilen tek köprüdür . Burası 2006 yılında yapılan restorasyondan sonra yayalara açılmıştır. Uzunluğu 319 metre ve eni 11,4 metredir. Köprünün 21 kemerinin 14 ‘ü günümüze kadar gelmiş.

Portakal Çiçeği Festivali

Adana’da nisan ayı olağanüstü görkemli bir aydır.
Bu şehire ilkbahar beklenildiğinden daha erken gelir.

Daha fazlası

Ülkenin diğer yerlerine oranla nisan ayı erken gelir portakal çiçeklerin başdöndürücü kokusu şehri sardığında Bu koku Adanadaki insanların mest eder,ayrıca yılın en en dört gözle beklenen festivalin kısa sürede yaklaşacağını bilirler ..Portakal Çiçeği festivali ! Adanadaki insanların yoğun katılımı sayesinde bir karnaval eğlence ve yaratıcılıkla dolu bir şölene dönüşür etkinlik yurt içi ve yurtdışından gelen binlerce insanla birlikte yaşanır .

Adana Altın Koza festivali.

Adana Altın Koza Film Festivali Çukurovanın pamuk üretimini sembolize ediyor Adana Altın Koza Film Festivali

Daha fazlası

Bu festival Ilk defa 1969 yılında Adana valiliği ve Adana Sinema kulübü tarafından yapılmıştır. Ayrıca Türk Film Arşivinin katkılarıyla da desteklenen Altın Koza Film Festivalı sadece Çukurova ile sınırlı kalmayıp ayrıca o yıllardan beri zenginleşen içeriği ile ülkemizin en önemli kültürel sanatsal etkinliği olma konusunda dikkatleri çekmiştir. Ülkemizin en önemli kültürel ve sanatsal etkinliklerinden biri haline gelmiştir.

Büyük Saat Külesi

İnşaatı 1881 yılında Ziyapaşa tarafından başlanmıştır ve 1882 yılında tamamlanmıştır

Daha fazlası

Adana valisi Abidin Paşa zamanında Uzunluğu 32 metre olan kule Türkiye’nin en yüksek saat kulesi ünvanına sahip olup tuğla ve kesme taştan yapılmıştır .

Aladağ Küp şelalesi

Aladağ Küp Şelalesi, Aladağ bölgesinden 37 km uzaklığındadır ve 10 basamaktan oluşmaktadır

Daha fazlası

dört mevsim farklı tonlara bürünen ağaçlıklarla kuş tüylerinin buluştuğu dingin bir hava. Doğayla baş başa kalmak isteyenler Adana’ya yolculuk yaptıklarında bu şelaleleri mutlaka ziyaret etmeli.

Kapıkaya Kanyon - Karaisali

Aşağı yukarı 200 metre yüksekliğinde olan Çakıt Suyu kanyonun tam ortasından akmaktadır.

Daha fazlası

Kanyonda 7 kilomettrelik yürüyüş parkuru var.

Kız Lisesi

Seyhan nehrinin kenarında Taş Köprüsünün güney tarafında bulunmaktadır.

Daha fazlası

1881 ve 1883 yılları arasında Adana valisi Abidin Paşa tarafından Askeri Okul olarak Sultan Abdülhamit’in tahttan inişi sıralarında yapılmıştır 1932-1998 yılları arasında Kız lisesi olarak hizmet etmiştir. Okul 2005-2006 yılları arasında restore edilip Kültür Sanat Merkezine dönüştürülür.

Ramazanoglu Konağı

Adanadaki en eski yerleşim binasıdır. Lokasyon olarak Ulucami’nin yanındadır.

Daha fazlası

Burası Ramazanoglu Halil Bey tarafından 1945 yılında giriş kapısındaki yazıtlara göre yapılmıştır Kaynaklarda uzun ve büyük bir bina olduğu yazılı. Bilinir ki Yavuz Sultan Selim Mısıra giderken burada 3 gece boyunca kalmıştır ve 4. Murat da Bağdat yolculuğunda burada kalmıştır.

Ak Köprü -Pozantı

Pozantı tarih boyunca bir geçiş merkezidir,önemli tarihi olaylara şahit olmuştur.

Daha fazlası

Tarihi olay Pozantı Adanın kurtuluşunda idari merkezi olarak hizmet gördü ve Cumhuriyetin ilanından sonra gelişmeye başlamıştır Ak Köprü konumundan dolayı Şekerpınarı olarak da adlandırılmakta . Orta Çağa ait bir köprüdür Orta Çağ terminolojisi belirli bir tarih değildir,Romalılardan Fatih Sultan Mehmet’e kadar olan dönemi içerir.

Tepebağ Evleri ve Kültür Yolu

Tepede kurulmuş olan komşu mahallenin tarihi.

Daha fazlası

Burası 4000 yıllarına dayanır ayrıca Seyhan nehrinden dolayı oluşabilecek sele karşı koruyacak tek yüksek tepedir. 12.yüzyılda Mısırda hanedanlığa dayanan Hemşire Sitsnefru (Satsneferu)’nin heykeli (1900BC) burada bulunmuştur ayrıca Orta Çağ Krallık Dönemine ait olan bu heykel Metropolition Sanat Müzesinde sergilenmiştir. Bu çevrede bu mahalleye özgü tarihi evleri ve caddeleri görmek mümkündür

Eski Roma ve Bizans kilisesi

Eski Roma ve Bizans Kilisesi Aladağ ilçesindeki Akören de bulunmaktadır. İki tane yerleşim yeri bulunmaktadır Akören 1 ve Akören 2.

Daha fazlası

Akören 2. Geride kalan birçok kilise kalıntısından bu bölgenin dini bir bölge olarak kullanıldığı anlaşılıyor. Kilisenin yarım küresi ve dıştaki duvarları hala duruyor .

Ayas Liman Kalesi - Yumurtalik

Burası stratejik önemde bir gemicilik merkezi olarak kullanılmıştır. En büyük 3 Asklepion’dan biri.

Daha fazlası

Bu şehirde antik dünyadan kalma izler görülmektedir. Şehrin sağlık merkezi, şifa tanrısı, Asklepion’ın dünya çapında bir ünü var . Şehirde görülebilir kalıntılar: Ayaş liman Kalesi, Deniz Kalesi, Süleyman Kulesi, şehir duvarının kalıntısı, hamamların kalıntısı, şehrin sütunları, kaya tomrukları, lahitler, adaklık taşlar, yuvarlak mihraplar, mil taşları, yazıtlar ve mimari bina elementleri vb.

Yılan Kale-Ceyhan

Yılan kale Adana’nın 40 km doğusunda Ceyhan nehrinin üstünde bulunan önemli bir kaledir .

Daha fazlası

Orta Çağlardan 11.yüzyıldaki haçlı kalelerinden biridir . Kalenin ismi Kavara iken 1357 yıllarında Ramazanoğlu döneminde işgal edildiğinden dolayı,1671 yılında vefat eden meşhür Türk gezgini Evliya Çelebi buraya Şahmeran kale adını vermiştir.

Yuregir, Adana

Adananın merkezi metropol şehirlerinden biridir. Seyhan nehri arasından geçiyor.

Daha fazlası

Adana’nın ortasından Yüregir ve Seyhan bölgesini ikiye ayırıyor. Adanın merkez bölgesi olan Yüreğir 5 Haziran 1986 yılında belediye olmuştur. Oğuz kaviminden gelmiştir,1250-1352 yıllarında buraya yerleşmiştir. Adana’nın en çok göç alan şehridir.

Sar Komana Atik şehir - Tufanbeyli

Antik şehir Sar köyünün sınırlarında olup Adana’nın 20 kım uzaklığındadır.

Daha fazlası

Tufanbeyli ilçesi Hitit, Roman, Bizan ve Osmanlı dönemine ait bir yerleşim bölgesidir. Kizzuwatna ve Hitit dönemine ait önemli bir dini merkezdir. Roma kalıntıları eserleri bu bölgede bulunmuştur. Tiyatro, Heron(Kırılmış Kilise),Corinthian Tapınağı(Ala Kapısı) önemli tarihi kalıntılar arasındadır.

Adana Şalgamı

Turp suyu Adana’nın güneyinde meşhur bir içecektir, Adana’ya has bir içecektir.

Daha fazlası

Adı şalgam suyu olsa da (ya da kısaltması şalgam) tam adı “turp suyundan” gelmekte. aslında mor havuç turşu suyu, aşırı tuzlu, aromatik turpla (Şalgam) yapılmış baharatlarla çeşnili fıçılarda fermente edilmiştir. Geleneksel olarak uzun bardaklarda soğuk olarak servis ediliyor yanında da uzun dilimli adı tane olan salamura turşuyla birlikte servis edilir Acı biber lezzeti de içilmeden önce eklenir. Acılı ya da acısız. Adana Kebabı’nın yanında popüler bir içecektir.

Bici Bici

Rendelenmiş buz, nişasta pudra şekeri ve şuruptan yapılmaktadır. Oldukça hafif ve serinletici bir tatlıdır

Daha fazlası

Anavarza Harabeleri - Kozan

M.S Anavarza ikinci yüzyılda yaşamaya başlamıştır.

Daha fazlası

burası zamanla çok önemli bir şehir haline gelmiştir ve Kilikya Başkenti unvanını 408 de almıştır

Feke Kalesi & Siyah kilise .

Bu kale Feke ilçesinin 6km kuzeydoğusunda dik bir tepede bulunmaktadır

Daha fazlası

12 yüzyılda Bizanslılar tarafından yapılmıştır.

ADANA HAKKINDA

Adana’nın tarihi 3,000 yıllara dayanıyor; bölgedeki arkolojik kalıntılardan insan yerleşiminin Palaeolithic çağına dayanan izleri ortaya çıkartmıştır. Tepebağ höyük, Neolitik Çağına dayanan arkeologların taştan duvar ve şehir merkezi buldukları Çukurova bölgesindeki en eski şehir olarak bilinmektedir. Sümer destanlarından biri olan Gılgamış destanında, Adana diye bir yerden bahsedilmiştir, buna rağmen bahsedilen yerin lokasyonu belirlemek için coğrafyası oldukça belirsizdir .

Hattuşaş (Boğazkale) de bulunan Hittite Kava yazıtlara göre, Kizzuwatna Adanayı yöneten ilk krallıktır. Hititlerin koruması altında M.Ö 1335 yılları civarında hüküm sürmüştür. O zaman şehre Uru Adaniya adını vermişlerdi ve orada oturan kişilere de Danuna adını vermişlerdir. M.Ö 1191 – 1189 yılları arasında Hitit İmparatorluğun çöküşüyle birlikte,batı odaklı baskınları ovaların kontrol etmesi üzerine birçok küçük-ölçekli krallıklara geçmelerine sebep oldu. O bölgede Persler,Büyük İskender 6.yüzyılda M.Ö333, Seleucids, Kilikyalı korsanları, Pompey Roma İmparatorluğu’nun adamı Pompey ve Kilika Ermeniler Kralığı(Kilikya’nın krallığı) bölgenin kontrolünü hakkında söz sahibiydi.

Adana’nın tarihi esas olarak Tarsus tarihi ile ilgilidir, Seyhan Nehri’ne komşu bu iki şehrin konumu nehir tarafından değiştirildiğinden bu şehirler genellikle aynı şehir olarak anılır ve isimleri yüzyıllara göre değişmiştir. . Roma imparatorluğu esnasında Adana az öneme sahipti ve o esnada Tarsus bölgenin başkenti idi. Şehir Kilikyalı korsanları için bir hapishane olarak kullanılıyordu. Birkaç asır sonra bu şehirde doğuya giden Romalı askeri yola yerel bir istasyon yapıldı. Bunu takip eden nihai Roma İmparatorluğun çöküşü M. S395, şehir Bizans imparatorluğun bir parçası oldu ve muhtemelen Julius’un istifası esnasında gelişti. Geniş köprülerin,yolların,hükümet binaların yapımıyla,sulama ve fidanlıklarla Adana ve Kilikya bölgenin en önemli gelişmiş ticaret merkezi haline gelmişti. Özellikle Cilician döneminde, Ayas(bugünün Yumurtalığı) ve Kozan(daha önceki adı Sis) bölgedeki diğer ana ve idari merkezlerden biriydi.

Adana tarihinde, Luwian Krallığı (M.Ö 1900), Arsava Krallığı (M.Ö 1500-1333), Hitit İmparatorluğu (M.Ö 1900-1200), Assyrians (M.Ö713-663) Pers İmparatorluğu (M.Ö 550-333), Helenistik Antik Yunan Uygarlığı (M.Ö333-323), Selece İmparatorluğu (M.Ö312- 133) , Cilician Prensliği (M.Ö 178-112), Romalılar (M.Ö 112-395), Bizans İmparatorluğu (395-638; 964-1071), Abbasiler, Büyük Selçuk İmparatorluğu, Memlükler, Ramazanoğlu eyaleti Osmanlı imparatorluğu ve Türkiyenin egemenliği altına girmiştir.